top of page

FAŞİZME GEÇİT YOK! 

ERDALLAR YAŞAYACAK, SOSYALİZM KAZANACAK!

Aralık 2025

 

Tarih 13 Aralık 1980. Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nin soğuk duvarları arasında, henüz 17 yaşındaki bir genç; 12 Eylül faşist cuntasının "Asmayalım da besleyelim mi?" demesiyle darağacına gönderildi. Bugün memleketin dört bir yanında ölümsüz hale gelen o gencin adı Erdal Eren.

Erdal, bugün çoğumuzun sosyal medyada paylaşıp hüzünlendiği o "son bakış" fotoğrafından ve 17 yaşında idam edilen masum bir çocuktan ibaret değildir. O, ne için yaşadığını ve ne için ölüme yürüdüğünü bilen; Denizlerin yolunda, insanlığın kurtuluşunu gördüğü sosyalizm için mücadele eden bir genç komünistti. Erdal, bir meslek lisesi öğrencisiydi ama aynı zamanda sınıfının, işçi sınıfının safında yer tutmuş örgütlü bir devrimciydi.

Erdal’ı katleden 12 Eylül faşizmi, sadece geçmişte kalmış bir "kötü anı" değildir. 

images.jfif

O darbe, patronlar "Gülme sırası bizde" diyebilsin diye yapılmıştı. O darbe, işçilerin sürmekte olan mücadeleleri bastırmak, üniversiteleri YÖK cenderesine sıkıştırmak ve gençlik mücadelesinin yükseldiği alanları gasbetmek için yapılmıştı. 

erdal emek.jpg

Bugün kantininde bir tost yemek için kırk kez düşünüyorsan, KYK yurtlarında niteliksiz yemeklere ve güvensiz asansörlere mahkum ediliyorsan, mezun olduğunda "işsizlik" kâbusuyla uyanıyorsan, anadolu liselerinde gelecek kaygılarıyla, MESEM’lerde patronların insafında çalışıyorsan; bil ki bunların temelleri Erdal'ın asıldığı o karanlık günlerde atıldı. Bugün seni geleceksizliğe mahkum eden, mahallelerde gençleri kolay yoldan zengin olma umuduyla suç çetelerinin kucağına iten, uyuşturucuyu bizzat kendi eliyle yaygınlaştıran bu sermaye düzenini, Erdal’ı idam eden cuntacıların devamcısı olanlar büyüttü. 

G7-iR12WIAEpGNK.jpg

Saray rejimi bugün sermaye sınıfının çıkarları için gençlerin geleceğini nasıl yok sayıyorsa, Erdal’ın dönemindeki iktidar da bundan farklı değildi!

 

O gün de gençleri, emekçileri ve hak arayanları hedef alan aynı düzen egemendi. İşçi sınıfının mücadelesini bastırmaya çalışan, kazanımlarını gasbetmeye çalışan, patronlar için iş gücünü her geçen gün ucuzlatmak isteyenler; yine kaderini işçi sınıfıyla birleştiren gençliğe kök söktürmek istiyordu. Kendini şanssız ve gençliğini AKP döneminde tüketilmiş gören umutsuzluğa kapılanlar bilmeli ki; Erdal’ın yaşadığı dönem faşist provokasyonların, sıkıyönetim mahkemelerinin, Maraş gibi kontrgerilla katliamlarının ve 12 Eylül gibi kanlı bir darbenin ülkeyi kuşattığı en karanlık yıllardı. Ancak bu koşullar afişleme yaparken katledilen Sinan Suner’i de, onun ölümünün protesto eyleminde tutuklanıp cezaevine konan Erdal’ı da, Erdal’ın idamının protesto edildiği eylemde yakalanıp işkencede katledilen Ercan Koca’yı da yıldırmamış, bir adım geri attıramamıştı. 

Erdal’ın, idam sehpasın giderken de başı dikti. Son mektubunda ailesine ve yoldaşlarına şöyle sesleniyordu: " ...Sizin binlerce evladınız var. Bunlardan daha niceleri katledilecek, yaşamlarını yitirecek ama yok olmayacaklar. Mücadele devam edecek... " 

Erdal’ın bu inancı, hayalperestlikten değil; haklılığından ve örgütlü gücüne olan güveninden geliyordu. O, kurtuluşun tek başına olmadığını, ancak işçi sınıfıyla birleşen bir gençlik mücadelesiyle kazanılacağını biliyordu. Erdal’ı anmak; onun sadece arkasından hüzünlenmek değil, onun bıraktığı bayrağı daha yukarı taşımaktır. Erdal’ı anmak; çocuklarının eğitimden koparılmasına, çocuk işçiliğine, çocukları suça sürükleyen çetelerin düzenine karşı durmaktır.

Erdal’ı anmak; emperyalizme ve onların yarattığı savaşlara karşı enternasyonal mücadelenin sesini yükseltmektir. Bugün Erdal’ın mücadele bayrağı ellerimizde; saray düzeninin faşist bir rejim hedefine geçit yok diyerek yükseliyor! 

Memleketin dört bir yanındaki gençliğe sesleniyoruz:

Biliyoruz! Bu çürümüş, can çekişen düzeni yıkacak güç bizim ellerimizde! Denizlerden Erdal’a uzanan mücadele mirasını bugün biz devralıyoruz, ve bu mücadele mirasıyla sınıfın saflarını örgütlemeye çağırıyoruz! Erdal’a, Ercan’a, Sinan’a sözümüz var: Uğruna düştükleri “Bağımsızlık, Demokrasi ve Sosyalizm” davasını zafere taşıyacağız! Mutlaka kazanacağız!

FAŞİZME GEÇİT YOK!
ERDALLAR YAŞAYACAK,
SOSYALİZM KAZANACAK!

erdal mahkeme.jpg
bottom of page